Şahsi sayfam olan "sefaaksekili.com" a götürüyorum..

6 Eki 2014

Her gün, her ortamda halkla ilişkiler faaliyetlerinin meyvelerine maruz kalıyorsunuz. TV’de, gazetelerde, radyoda, Facebook’ta, Twitter’da, dergilerde.  Bu büyüyen bir meslek ve hiçbir zaman bu kadar fazla halkla ilişkiler figürü, bu kadar farklı yollarla kamuoyu önünde olmamıştı.
Gerçi halkla ilişkiler hala bilimden daha çok bir sanat. Halkla ilişkiler hakkında var olan birçok mit ve yaygın kanı sadece yanlış olmakla kalmayıp, birçok durumda tehlikeli biçimde yanlış. İşte size halkla ilişkiler hakkındaki en yaygın 10 şehir efsanesinin listesi.
1. Her türlü basın iyi basındır.
‘Adımı doğru yazdığınız sürece…” diye eski bir deyiş var. Buradaki fikir herhangi mürekkep iyi mürekkeptir, sadece adınız çıksın ve görünsün yeter, hikâyedeki olumsuz bir içerikten daha ağır basacaktır. Bu kalıcı bir halkla ilişkiler efsanesidir. Aynı zamanda kaybettiren bir stratejidir.
2. Halkla ilişkiler yalnızca basın bültenleri ve basın toplantılarından ibarettir
“Basın bülteni” ve “Basın toplantısı” müşterilerin ve patronların bildiği iki kelimedir. Sıklıkla bu ifadeleri kullanırlar ve bu kötüdür. İşi yapan olarak sizin için kötüdür çünkü basın bültenleri aşırı kullanılır ve sıklıkla da o iş için yanlış bir araçtır. Müşterileriniz ve patronlarınız için kötüdür çünkü basın toplantıları nadiren yapılmalıdır ve büyük etkinlikler için saklanmalıdır. Her zaman basın toplantısı düzenlerseniz muhabirler gelmeyecektir. Halkla ilişkiler günümüzde alan değiştiriyor, modern yollarla daha fazla iletişim mümkün. YouTube videoları, Twitter, bloglar vb. gibi.
3. Görünürlüğü bir kere elde ettiyseniz sizden iyisi yok
Diyelim ki viral bir video hazırladınız ve milyonlarca hit aldınız ya da dünyanın gelmiş geçmiş en iyi basın bültenini yazdınız ve dünyanın her yerindeki gazeteler bunu kullandı.  Medyada bir büyük hit yeterli değildir.
Müzikte olduğu gibi. Sadece bir şarkısı hit olmuş kişiler yaygındır. Işık hızıyla tepeye çıktıkları gibi hızla yere çakılırlar. Rock grupları için zor olan –ve halkın gözündeki herhangi bir figür ya da kuruluş için– istikrarlı başarıdır.
4. PR ücretsiz ve kolaydır
Halkla ilişkilerde çok sıkı bir rekabet var. Şirketlerin çoğu medyada yer almaya çalışıyor. Şirketlerdeki halkla ilişkiler sorumlularının çoğu gazetede, televizyon ya da radyoda çalışmış tecrübeli uzmanlardır. Yani işi yapan olası en iyi kişiye sahip olmak size avantaj sağlar — eğer kendiniz yapacaksanız işin içine dalmadan önce biraz araştırın ve profesyonel kişilerle konuşun.
5. Pahalı bir halkla ilişkiler ajansı tutmalısınız
Sadece medyada görünmek isteyen birçok birey, küçük işletme sahibi ve insan için– politikada olsun, eğlence hayatında olsun veya profesyonel sporcu olsun — pahalı bir halkla ilişkiler ajansı tutmak bir seçenek değildir. Bütçeniz olmasa da halkla ilişkilerde her zaman başka seçenekler de vardır.
6. İyi ürünlerin tanıtıma ihtiyacı yoktur, sadece kötülerin vardır
Yaptığınız masum olsa bile –iyi ürünlerinizi görmezden gelerek kötü bir ürünü şişirmek– garip ve verimsiz bir stratejidir. İnsanların sizi en iyi ürününüzle tanımasını istiyorsanız, onunla gurur duymalısınız, herhangi bir tanıtım veya pazarlama kampanyasının merkezine onu koymalısınız.
Sadece kötü ürünler için halkla ilişkiler faaliyeti yaparak nihayetinde iyi bir ürünün tanıtımını yapmak istediğinizde insanlar ne dediğinize güvenmez. Kafalarında hep şu olacak; bu insanların şişirmeye çalıştığı şeyler nasıl olsa çöp, şimdi de bu ürünü şişiriyorlar, sonuçta bu da çöp demek ki.
7. Halkla ilişkiler faaliyetleri ölçülemez ve bu nedenle değersizdir
Halkla ilişkiler beyzbola benzemez. Başarılı olduğunuza ya da olamadığınıza dair istatistikler yoktur. Bazı kişi ve kuruluşlar halkla ilişkileri ölçmeye çalışıyorlar ancak bu oje fırçasıyla duvarı boyamaya benziyor.
Halkla ilişkiler çalışmaları sonucunda edinilmiş organik görünürlüğü reklam miktarına eşdeğer olacak şekilde kıyaslamayı deneyebilirsiniz. Organik görünürlük değerlemeleri, reklama kıyasla kesin ve ölçülebilir olmaktan uzaktır. Sayıyla belirtemezsiniz.
8. Halkla ilişkilerin anlamı yapay ilişkiler kurmak ve basını kontrol etmektir
Yapabileceğiniz en kötü şey bir muhabire haber yapmamasını ya da daha fazla kurcalamamasını söylemektir. Bu “Orada gazetecilik açısından bir altın madeni var. Gerçekten önemli bir şeyler saklıyorlar, bu meseleyi daha fazla deşmeliyim” diye yazan, yanıp sönen ışıklı bir tabela gibidir.
Basını kontrol edemezsiniz. Basın zaten yekpare bir yapıda değildir. Halkla ilişkiler, basın ve kamuoyuyla akılcı ve etkili bir yolla iletişime geçmek demektir.
9. Sadece eski gazeteciler bu işi yapabilir
Halkla ilişkilerde profesyonel lisans veya sertifika koşulu yok. Bilgiye artan talep oldukça meslek büyüyor. İş yaşamında, eğlence hayatında, politikada, kar amacı gütmeyen organizasyonlar ve devlette daha fazla halkla ilişkiler işi var.
Her türlü kuruluş, basın ve kamuoyuyla iletişimin faydalarını görüyor ve bunu her zamankinden daha fazla yolla yapıyor; web siteleri, bloglar, Twitter, radyo, Facebook, basılı yayın, e-posta, Youtube videoları ve televizyon.
10. Halkla İlişkiler sloganlar ve propagandalar tasarlamaktır
Propaganda, insanların ilgi alanlarında olmayan bir şeyi yapmaları için onları manipüle etmektir ve genellikle denetimi sağlamak ve korku yaymak için devletin kullandığı bir araçtır. Halkla ilişkiler uzmanları sloganlardan ve propaganda tekniklerinden kaçınır.
Günümüzde okuyucular, hiç bu kadar sofistike olmamıştı ve bilgiye ulaşmak için bu kadar farklı kaynaklara sahip olmamışlardı. Birçok halkla ilişkiler faaliyeti, son kertede meşgul müşteriler ve gazeteciler için hayatı daha kolay hale getiriyor.
Kaynak: About.com

0 yorum :

Yorum Gönder